Erken Dönem Çocuklarda Obsesyon
Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri nedir?
OKB semptomları genellikle yoğun stres ve anksiyeteye neden olur ve günlük yaşam aktivitelerini engelleyebilir. Obsesif belirtiler arasında sürekli tekrar eden düşünceler, zorlayıcı veya tekrarlayan hayaller veya düşünceler, korkular veya endişeler bulunur. Kompulsif belirtiler arasında tekrarlanan ritüeller veya davranışlar (örneğin, el yıkama, düzeltme veya kontrol etme), ayrıntılara odaklanma veya mükemmeliyetçilik de yer alabilir.
Tekrar edici, yineleyici tarzda davranışlar (el yıkama, sıralama, kontrol etme gibi) ya da zihinsel olarak gerçekleştirilen eylemler (dua etme, sayı sayma, belirli sözcükleri tekrar etme gibi) gözlenir ve çocuk bunları katı bir şekilde uygular. Yapılan bu davranışlar genellikle kaygı ve rahatsızlık hissini azaltmak için yapılır ancak ciddi anlamda zaman kaybını beraberinde getirir (banyoda bir saat kalmak, vücudu defalarca sabunlamak, tekrar tekrar tuvalete girip iç çamaşırının temiz olup olmadığını kontrol etmek gibi). Okul, sosyal ilişki ve gündelik yaşamda işlevsellik bozulmaya başlar.
Dini obsesyonlar (“Günah işledim mi? Cehenneme mi giderim? Aklıma gelen kötü düşünce için dua etmezsem Allah beni affetmez” gibi), simetrik şekilde eşyaları dizme, kirlenmekten ve hasta olmaktan korkma, hastalık bulaşacağına dair yoğun endişe duyma, şanslı sayı/karakterin olması, istifçilik (işe yaramayacak nesneleri eve getirme, saklama, hiçbirini atmama) gibi belirtiler çocuklarda sıkça gözlenir. Obsesif kompulsif bozukluğunda görülme sıklığı %1-2 civarı olmakla birlikte kadınlarda, erkeklere oranla daha sık görülmektedir.
Çocukluk Döneminde Obsesif Kompulsif Bozukluğun Nedenleri
Genetik yatkınlık, obsesif kompulsif bozuklukta en önemli belirleyicilerden biridir. Aile üyelerinden herhangi birinde gözlenen bu bozukluk, bir sonraki nesilde yatkınlığı arttırmaktadır. Obsesif kompulsif bozukluğun beyinde kimyasal düzeyde gözlenen farklılıklar sonucu oluşan nörobiyolojik bir bozukluk olduğu bilinmektedir.
Bu semptomlar genellikle kişinin normal yaşamında birçok alanda işlevselliğini etkileyebilir, bu nedenle OKB olan bir kişi günlük yaşam aktivitelerini tamamlamakta zorluk çekebilir ve iş, okul veya kişisel ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir.
Çocukluk Döneminde Obsesif Kompulsif Bozukluğu Tanı Yöntemleri
Çocukluk döneminde Obsesif Kompulsif Bozukluğu (OKB) tanımak için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemler arasında:
- Klinik görüşme: OKB tanısı, çocuk ve ergen psikiyatristleri veya klinik psikologlar gibi uzmanlar tarafından yapılan klinik görüşme yoluyla konulabilir. Bu görüşmelerde, çocuk veya ergenin semptomları, okul performansı, uyku ve diğer günlük aktiviteleri gibi genel bilgiler toplanır.
- Anamnez: Çocukluk dönemi OKB tanısı için, çocuğun geçmiş medikal, psikiyatrik ve aile öyküsü gibi anamnez bilgileri toplanır. Bu bilgiler, OKB ile ilişkili diğer durumların (örneğin, tiksinti bozukluğu, tükenmişlik sendromu, tikler vb.) ekarte edilmesine yardımcı olabilir.
- Davranış değerlendirmesi: Çocuklarda OKB belirtileri, belirli bir davranış değerlendirme yöntemi olan Çocukluk Obsesyon ve Kompulsiyon Ölçeği (COCS) veya Çocukluk Yaygın Kaygı Bozukluğu Ölçeği (ÇYKÖ) gibi ölçekler kullanılarak değerlendirilebilir.
- Gözlem: OKB semptomlarını gözlemlemek, belirtilerin tanınması ve teşhis edilmesi için önemlidir. Özellikle çocuğun tekrarlayan davranışları, düşünceleri ve obsesyonları gözlemlenir.
- İlaç değerlendirmesi: Çocuk psikiyatristi veya çocuk doktoru, çocukluk dönemi OKB tanısı için bazı ilaçların kullanımını da değerlendirebilir. Bu ilaçlar, semptomların kontrol edilmesine yardımcı olabilir.
Özetle, çocukluk dönemi OKB tanısı için birçok yöntem kullanılabilir. En uygun yöntem, çocuğun semptomlarına, yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olarak belirlenmelidir.
Çocukluk Döneminde Obsesif Kompulsif Bozukluğun Tedavisi
Çocukluk Döneminde görülen obsesif kompulsif bozukluğun tedavisi genellikle bilişsel-davranışçı terapi (BDT) ve ilaç tedavisi gibi çeşitli yöntemleri içerir. Bu tedaviler, çocukluk dönemi OKB’nin tedavisinde de kullanılabilir. Medikal ve psikoterapi yoluyla tedavisinde çocuğun/ergenin işlevselliğini büyük ölçüde kazandığı ve rahatsız edici tarzdaki düşünce ve davranışların azaldığı kaydedilmektedir.
İlaç tedavisi de OKB tedavisinde etkili olabilir. Özellikle serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) gibi antidepresanlar, OKB semptomlarının azaltılmasında etkili olabilir. Ancak, çocukların ilaç kullanımı konusunda doktorlarına danışmaları önemlidir, çünkü bazı ilaçlar çocuklarda yan etkilere neden olabilir.
Bunun dışında Bilişsel Davranışçı Terapi, Obsesif Kompulsif Bozuklukta en sık kullanılan terapi türü arasında gelmektedir. Bilişsel-davranışçı terapi, OKB olan çocukların tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. BDT, çocukların OKB semptomlarını yönetmelerine ve belirli davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olan bir tür psikoterapidir. BDT, çocukların kaygı seviyelerini düşürmelerine ve tekrar eden düşünceler veya davranışlarla baş etmelerine yardımcı olabilir. Yaşanan durum karşısında çocuk ve aileyi bilgilendirmek (psikoeğitim) sürecin en önemli parçasıdır.
Çocuk ya da ergen, onu rahatsız hissettirecek düşünceleri olduğunda (obsesyon), çoğu zaman kendini rahatlatacak çeşitli davranış örüntüleri sergiler (kompulsiyon). Çocuğun hissettiği geçici rahatlama, benzer düşünceler tetiklendiğinde aynı yönde davranış sergilemesi konusunda çocuğu/ergeni pekiştirir. Terapi protokolünde “maruz bırakma” olarak adlandırılan yöntem aracılığıyla çocuğun/ergenin kompulsif tarzdaki tepkilerinin önlenmesi amaçlanır.
Çocukluk Dönemi Obsesif Kompulsif ( OKB ) Bozuklukta Görülebilecek Yaygın Takıntılar ve İlgili Davranışlar
Çocukluk dönemi obsesif kompulsif bozuklukta (OKB) yaygın takıntılar arasında aşağıdakiler bulunabilir:
- Mikrop korkusu: Çocuklar, mikroplardan korkabilirler ve sık sık ellerini yıkamak, yüzlerini yıkamak veya evdeki eşyaları temizlemek gibi davranışlarda bulunabilirler.
- Düzen ve simetri takıntısı: Çocuklar, eşyaları belirli bir sıraya göre düzenleme ihtiyacı hissedebilirler. Örneğin, oyuncaklarının belirli bir düzende olması veya yataklarının düzenli olarak yapılmış olması gerektiğini düşünebilirler.
- Tekrarlama takıntısı: Çocuklar, belirli bir kelimeyi veya cümleyi tekrar tekrar söyleme ihtiyacı hissedebilirler veya belirli bir davranışı tekrar etmek zorunda olduklarını düşünebilirler.
- Kontrol takıntısı: Çocuklar, evdeki kapıları, pencereleri veya elektronik cihazları kontrol etme ihtiyacı hissedebilirler. Bu davranışlar, evdeki güvenliği sağlama veya bir şeylerin yanlış gitmesini önleme ihtiyacından kaynaklanabilir.